16 Mart 2008 Pazar

"Eyyamcı Hakem"


Beşiktaş-Trabzonspor maçında 2. yarının ortaları. Beşiktaş 2-0 önde ama Trabzonspor akın akın geliyor, Rüştü en az 3 tane yüzde yüzlük gol pozisyonunda gole izin vermemiş, maç sonrasında herkesin "maçın adamı" seçmelerine sebep olacak işler yapmaya devam ediyor. Daha ikici yarının hemen başında atılan İbrahim Toraman'ın eksik bıraktığı orta saha yolgeçen hanı. Trabzon 2-3 pasla pozisyona giriyor, bir türlü Rüştü'yü geçemiyor. Gol geldi gelecek.Durumun özeti bu. Lakin ne hikmetse FIFA kokartlı hakem Bülent Yıldırım, sahada Trabzon'un en istekli oyuncusu, Türk futbolunun geleceği, saf ve temiz bir genci yok yere oyundan atıyor. Sebebini, aynı hakemin yönettiği ilk yarıdaki Trabzonspor-Beşiktaş maçında aramak lazım belki. Rüştü haksızca atılmış, Tahkim Kurulu da cezayı kaldırarak "haksızlığı" tescil etmişti. Bu maçta, aklı attığı İbrahim Toraman'da kalmasından mıdır bilinmez, Genç Barış'ı oyundan ihraç ediyor hakem. Normal şartlarda durum az önce tasvir ettiğim gibiyken, liderlik için 3 puana ihtiyacı olan takımın taraftarları, kendi sahalarında rakip takıma verilmiş bu karara nasıl tepki verirdi?
"Hep bize haksızlık yapılacak değil ya?"
ya da
"Oh! en iyi adamlarından biri atıldı, biraz rahatlarız artık, kesin aldık bu maçı"
demeleri heralde "normal" karşılanırdı. Peki Beşiktaş taraftarı ne yaptı? "Eyyamcı Hakem" diye tempo tutup, sahadan üzülerek ayrılan Barış'ı alkışlarla soyunma odasına gönderdiler. Bunu başka kaç tribünde, kaç taraftar yaptı, yapar? "Kazanmak için her yol mübah" mantığıyla İnönü'nun kapısından içeri girilemeyeceğini sanırım bir kez daha kanıtladı ve kendi "normal"lerinin başka olduğunu gösterdi Beşiktaş taraftarı.

2 yorum:

TheMISFIT dedi ki...

Evet, bu olayın blogda vurgulanması yerinde ve anlamlı.

Makaan dedi ki...

Tebriği hak edecek bir davranış ancak tabii ki yaygınlaşmalı ve diğer davranışlarla bir arada değerlendirilmeli. Yazı da iyi olmuş.