6 Nisan 2008 Pazar

Uzaktakini Bulanık Görmek - Uluslararası Şuursuzluk

Her transfer döneminde, mancınıkları kurup gündemin ortasına el yapımı transfer bombalarını sallayan spor muhabirlerimizi gördükçe, "Nedir bu bizim basınımızın hali" muhabbetine başlarız.

Aslında düşünmeyiz ki bu, "bizim" basınımız değildir, bu insanlık halidir. İşini iyi yapan insanlar da, işini kötü yapanlar da, dahiler de, düşkünler de, dünya ülkelerine aslında eşit olarak dağılmışlardır.

Bunu anlayabilmek için, belki kendimizi biraz dünyaya açmamız lazımdır, biraz normalleşmemiz, biraz sıradanlaşmamız lazımdır kim bilir...
...Kim bilir, belki kendimizi sıradanlaştırmak, bizi "Dünyanın incisi eşsiz Türkiye"den mahrum bırakacak, ama "Böyle rezalet ancak Türkiye'de olur"dan da kurtaracaktır.

Bunların ikisi de, bizim kendi kafamızın içinde yarattığımız efsanelerden ibarettir belki de.

* * *

İngiliz The Sun gazetesini uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Zaten bu sefer, onlar bizi bize anlatmayı uygun bulmuş. Mancınıkları sağlam ama...
(dünyaca ünlü gazete ya, en iyi mancınıkları alabiliyor)
...attıkları haber/röportaj, burada bizim ekranlarımıza kadar ulaştı bu sefer.

Bizim Colin Kazım Richards'la röportaj yapmışlar.
İstanbul'daki Fenerbahçe - Chelsea maçı öncesi çeşitli değerlendirmelerde bulunuyor ve Türkiye'ye gelme kararını alışıyla ilgili de ufak bir açıklama yapıp söyleşiyi kapatıyor.

Sonunda da muhabirlerimiz, söyleşiyi paketleyip bağlıyor, mancınığa yerleştirip, ipi kesip gönderiyor!

Kazım-Richards 'Maviler'in karşısına çıktığında, sırtında başka bir isim yazıyor olacak.

Kendisi şöyle açıklıyor: "Burada formanızda bir Hıristiyan ismi taşıyamazsınız, o yüzden bana 'Kazım Kazım' diyorlar"

* * *
Vay be!

Neler öğrendik, daha da neler öğreneceğiz..!

* * *

Röportajın tamamını okumak için bu yazının başlığına tıklayın.
Bağlantısı orada.



2 yorum:

baretta1 dedi ki...

Yok artık Ali Sami :/

YaRiLeTkEn dedi ki...

"Carlos" veya "Alex" evliya ismi mi? Hayret birşey.