3 Nisan 2008 Perşembe

Burası Kadıköy!


Bu sene Türkcell Süper Lig'de Sivasspor'un yaptığını Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe yapıyor. Türkiye için Sivas nasıl bir bilinmez Futbol kenti ise Fenerbahçe'de Avrupa için o demek ve o Avrupa Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçe'li futbolcuların adını yavaş yavaş ezberliyor.
***
Sevilla gibi bir takımdan sonra gelen Chelsea futbol olarak tamamen farklı karakteristik özellikleri olan ve her yıl Şampiyonlar Liginde finalleri alışkanlık haline getirmiş bir "marka" takım. Ki bunu da Fenerbahçe'ye karşı Şükrü Saraçoğlu'nda fazlasıyla gösterdiler. İlk 45 dakika Sarı Lacivertlilere neredeyse top göstermeyen Londra ekibi Fenerbahçe'ye adeta futbol dersi verdi. Siz bakmayın Fenerbahçelilerin şanssızdık söylemlerine [ki evet şanssızdırlar, CL'de bir sezonda kendi kalesine attığı gol sayısı yediklerinin 3'te 1'i olan başka da bir takım yoktur.] Chelsea ilk yarıda çok net 0-3'lük skoru kaçıran taraf olup buna karşılık Fenerbahçe'yi ceza sahasına sokmamıştır. 1-2 Vederson, Uğur A.Ş. cılız bindirmesi, Önder'in Gökhan'ın kötü bir kopyası olma özellikleri ile kanatlardan da gelemeyen Fenerbahçe orta sahanın ortasına kilitlenmiş ve burada da Ballack, Lampard, Essien, Makelele ile defansta iken alan daraltıp, hücumda iken çabuk üçgenler kurarak sık sık Volkan'la karşılaşmıştır. Volkan demişken, eğer bu maç kazanıldıysa forma numarası gibi 1 numara onundur. Fenerbahçe'nin hücumda hiçbirşey yapamadığı anlarda bu takımın skorda daha da geriye düşmesine ilk yarıda 2 tane %100'lük pozisyonu çıkararak izin vermemiştir.
***
2. yarı'nın ve maçın 2. kahramanı da Kazım Kazım'dır. Rakibi sinir eden hareketleri, serseri futbol stiliyle Chelsea'nin 2. yarıda bütün defansif dengelerini bozup Fenerbahçe'ye beraberlik şansını getirmiş ve takımının hücum gücünü zenginleştirip daha sonra oyuna giren Semih'le oyundaki dengeleri Fenerbahçe lehine değiştirmiştir.
***
Deivid. Bu adam ayrı bir paragraf'ı değil ayrı bir sayfayı hakediyor. Blog'da daha önce yazdığım gibi Fenerbahçe'nin bu sene CL'deki en verimli oyuncusu. Attığı gol akılalmaz, yaptıkları inanılmaz. Ümit Aktan'ın sözü gibi "bütün maykıllar da gelse o topu çıkaramaz!" Kendi kalesine attığı gol'de arkasında duran Edu'ydu ki biri atmasa diğeri nasıl olsa Volkan'ı avlayacaktı :)
***
İngiltere'deki maç'ta Fenerbahçe skoru korumak için oynamayacaktır. Bu takım her takıma her şartta gol atabileceğini defalarca ispatlamıştır ve orada da umudumuz o ki goller bulacaktır. Fenerbahçe'li futbolcular yenilgiyi asla kabullenmeyen oyun karakteriyle tırnaklarıyla kazıya kazıya geldikleri bu noktadan diliyoruz ki Moskova'ya kadar uzanacaklardir.

Hiç yorum yok: