27 Nisan 2008 Pazar

Galatasaray - Fenerbahçe

Dün Sivasspor kazandı.

Bugünkü derbi öncesinde Galatasaray cephesindeki psikolojiyi anlayabilmek için, düşünmeye bununla başlamak lazım.

Maçın gidişatını öngörebilmek için de Galatasaray cephesindeki psikolojiyi anlamak lazım.

Dün Sivasspor kazandı. Zirvedeki ikilinin dibine kadar geldi sokuldu.
ve hala Galatasaray'la maçı var.
Galatasaraylı oyuncular bugün maçı kazanırsa, son kez bir derin nefes alıp Sivas karşısında da sıkı durarak ligi yukarıda bitirme şansını yaratmış olacaklar kendine.
Bugün ama kazanamazlarsa, ne olduğunu anlayamadan kendilerini son maça üçüncü sırada çıkmış olarak bulabilirler.

Kadroda bugünkü maçı kazanabilecek dirayet var mı?

Bu dirayetin iki bileşeni var. Bir, işin zihinsel boyutu; İki, bildiği futbolu sahada uygulayabilmek.

Bu ikisi için de, önce çok iyi bir teknik direktörünüz olması gerekir. Bu Galatasaray'da yok.
Ama onlarda şimdi başka bir şey var. Ne olduğunu hemen söyleyeyim.

Bu Galatasaray kadrosu, kulübün bizim şahit olduğumuz son yirmi yılının en sorumluluk sahibi kadrosu. Üstelik bu sorumluluk başka türlü bir sorumluluk. Başlarında lider yok...ve bunu kendileri istediler. Her biri, bizzat elini taşın altına sokmak zorunda. Bunun kaçarı yok. Dertlerini kimseye anlatamazlar. Herkes, hem saha içinde oyun olarak, hem saha dışında takımın oyunu hakkında kafa yormak anlamında, alıcılarını yüzde yüz açmak zorunda.
17 Mayıs 2000'de Kopenhag Parken Stadyumu'nda sahaya çıkan kadro bile bunu yaşamamıştı.

Bildiği futbolu uygulayabilmek konusunda ise her an sıkıntı doğabilir. Orada sıkıntıyı, saha içindekilerle kulübedekiler hep beraber çözmek zorunda kalacaklar. Takımın başında bir beyin yok demiyorum. Cevat Güler mutlaka bir futbol beynidir. Ama burada çok farklı bir sorumluluk dağılımı modeli var. Bu bambaşka bir yönetim biçimi. Bu, "anarşi"ye yakın.
Problem olduğunda neler olabileceğini öngörmek zor.

Buradan bağlayalım oyun sistemine. Gün ortasında bir haber aldık, Lincoln yok. Bir haftadır ne konuşuyoruz, "Orta saha kuvvetlendi, takım tek forvete döndü, Lincoln rahatladı."
Lincoln denklemden çıkınca ne oldu muhabirlerin verdiği muhtemel onbir, "Nonda ve Hakan'lı çift forvet"
Bu nasıl iştir?

İşte bunun için, "problem olduğunda öngörmek zor"
Umuyorum ki, ya muhabirler yanılıyor olsun ve Arda'lı, Ayhan'lı, M.Topal'lı bir orta saha çözümü ile tek forvet Nonda (veya Ümit) oynasın, ya da Nonda kendisini orta sahaya yakın oynamaya hazırlıyor olsun biraz, yanında ikinci bir golcü olacaksa.
...ve tabi ki onu bir kez daha anmak zorunda kalıyoruz...Ah Linderoth ah!

Fenerbahçe'nin ise forvetleri formda. Onlarla birlikte çalışacak orta saha elemanları da formda. Ne yapacaklarını da gayet iyi biliyorlar. Bu sezon kendilerini defalarca üst düzey maçlarda test ettiler. Bu atmosferin antrenmanını çok yaptılar. İyi konsantre olurlarsa bu maçı kazanma gücü ellerinde.

Bugünün en merak uyandıracak konusu herhalde Ayhan, M.Topal - Maldonado, Aurelio çarpışmasının ne sonuç vereceği.

Son olarak, Lincoln için geniş bir parantez açmak lazım.

* * *

Lincoln

Yeter. Problem neyse çözülsün!

Hiç yorum yok: