
Fikir edinmek açısından, bugünkü Beşiktaş Savunması: İbrahim Toraman - Sivok - Gökhan Zan - İbrahim Üzülmez... Zapatoçni yedek.. Ernst büyük bir özveriyle sürekli önde basmasına ve rakibi karşılamasına rağmen genel olarak takım savunması hiç de iç açıcı değildi. Gökhan Zan lâkayıtlığına ve savunmadaki konsantrasyon eksikliğine duran toptaki markaj hatası da eklencince kalelerinde bir de gol gördüler ve "Zapatoçni" dedirttiler.. Gökhan Zan için çok kere "olmuyor" dedik.. Olmamaya da devam ediyor.. Zapatoçni gibi bir kaliteli ayağın kenarda oturtularak saatli bomba Gökhan'ın oynamasına saç baş yolan birçok kişi olduğunu, maçı izlediğim kıraathanedekilerin yorumlarından(!) daha iyi anlıyorum. Sol kanattan yapılan bindirmeler için de sorunun kaynağı aslında belli: İbrahim Üzülmez.. Hakkında daha önce birçok şey yazıp çizdik, tekrar değinmek gereksiz vakit kaybı olur. (Beşiktaş gibi bir büyük takımın o bölgeye alternatif bulamaması; bununla birlikte Aydın Karabulut, Mehmet Sedef gibi isimleri de dışlaması utanılması gereken bir durum aslında.)
Oyun olarak ise, saha içinde hâla bir futbol karmaşası hâkim. Ben bunu yazmaktan bıktım ama takım böyle oynamaktan bıkmadı; nitekim en ufak bir düzelme bile yok. (Sistemsizlik nedeniyle herkesin her yerde oynaması izleyenlerde "hırslı takım" görüntüsü izlenimi de bırakabiliyor, ne büyük bir yanılgı...) İBB gibi iddiası olmayan, taraftarı olmayan, vizyonu olmayan bir takım 3 pas yaparak rahatlıkla Beşiktaş yarı sahasına kadar gelirken Beşiktaş 'ın maç boyunca arka arkaya yaptığı 3 pas bir elin parmaklarını geçmiyordur. Ayrıca, Gökhan Zan becerememesine rağmen geriden oyun kurmaya çabalamaya devam ediyor.

Bir de anekdot takıldı gözüme.. Sanırım ikinci goldü... Oyuncular golden sonra yedek kulübesine koştular sevinçle.. Herkes sevinirken Antrenör Tayfur Havutçu İbrahim Üzülmez 'e sol kanat ile ilgili bazı şeyler söyledi.. İbrahim'in tepkisi ise "bana ne ya" şeklinde elini sallamak oldu.. Antrenör-futbolcu ilişkisine dair sıcak ve samimi bir örnek izledik.
Mustafa Denizli söylemeden ben dile getireyim: "26. haftaya kadar köprünün altından daha çok sular akacak", doğru...ama bizim asıl merak ettiğimiz şu; Beşiktaş saha içi sorunlarından ne zaman kurtulacak? Geçtiğimiz 10 haftaya bakınca bu iş biraz "zor" görünüyor.
Kaptanın seyir defterine ek: Taraftar maç boyu susmayarak, büyük bir fedakarlıkla görevini yine yerine getirdi. Ah bir de o küfürler olmasaydı...