Dakika 44... Beşiktaş 1-0 önde... Belki de maçın kırılma noktasıydı bu dakikada Gökhan Zan'ın oyuna girmesi. İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un hava toplarında Beşiktaş savunmasını en fazla yıpratan adamı Adriano ve Zapotoçni de onun marke etmekle görevlendirilmiş, güzel bir eşleşme. Adriano'nun partneri ise yerden hızlı oynayan, çabuk dönebilen ve top tekniği de yüksek olan İbrahim Akın. Sivok sakatlanıp çıktıktan sonra Gökhan Zan'ın oyuna girmesiyle İBB 'nin golü âdeta "geliyorum" dedi. İbrahin Akın gibi çabuk ve tekniği yüksek bir adamı durdurmak için onun yerine oyuna alınan kişi son derece ağır, çabukluğu olmayan, geniş alanda geçilebilen ve topu da oyuna iyi sokamayan Gökhan Zan.. Hem de kenarda Türkiye'nin en hızlı yerli savunmacısı İbrahim Toraman dururken.. Müthiş bir taktik hatası idi.
Olimpiyat Stadı'nın zemini ıslak, hava rüzgarlı. Kalecilerin kâbusu bu havalar. Gol bulabilmek için şut çekmek veya etkili duran top kullanmak lazım. Ama ilk yarı bittiğinde oyundan alınan oyuncu Tello oluyor, ilginçtir. Tello'nun geçtiğimiz yıl kadar iyi performans göstermediği eleştirilerine çok fazla katılmıyorum, Tello aynı Tello. Ama, sanırım görevi itibari ile, bizim gözümüze batmıyor bu sezon. Beşiktaş'ın temposu onun çıkmasıyla düştü zaten.
Serdar Kurtuluş'a dikkat ettim maç boyunca, her zamanki performansından uzaktı ve sanki İbrahim Üzülmez 'i örnek alıyormuş gibiydi: Rakibi tuttu, itti, formasından çekti. Örnek aldığını sandığım kişi gibi futboldan uzaklaşmaz umarım.
Abdullah Avcı maçtan önce "Yahu beni kovacaklar, bu maçta bana kıyak yap" diye rica etse, Ertuğrul Hoca kesin Gökhan Zan ile İbrahim Üzülmez 'i oynatırdı sanırım.
27 Eylül 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder