15 Eylül 2008 Pazartesi

Beşiktaş-Trabzonspor

Maç öncesinde bol gollü ve tempolu bir karşılaşma beklentisi olanlar hakem başlangıç düdüğünü çaldığı andan itibaren ve süre ilerledikçe hayal kırıklığına uğramaya başladılar. Sanki iki takım da beraberlik için sahaya çıkmış gibiydi. Trabzonspor biraz daha istekli gibiydi ancak Yattara'sız Trabzonspor'un tadı yok hakikaten... Etkinliği de yok ayrıca.. Ve hücum zenginliği de..

Beşiktaş'ta ise sıkıntı hücum hattındaydı. Serdar Özkan'ın ileriye top taşıması gerekirken ayağına aldığı her topu ezmesi ve bazı ikili mücadelelerde sürekli yerde kalması Beşiktaş'ın hücumda kısır kalmasının en büyük sebeplerinden biriydi. Serdar Özkan 'ın gereken desteği sağlayamaması Beşiktaş'ın hücum gücünü Delgado 'nun omuzlarına bıraktı. Ancak Cisse-Uğur ikilisinin 4'lü defansın önünde çakılı oynayıp ileri çıkmaması da Delgado'yu olumsuz etkiledi ve Beşiktaş bu nedenle hücumda üretkenlik sağlayamadı. Ertuğrul Hoca da Serdar Özkan'ın kulağını özellikle bencillik ve çalım hastalığı sebebiyle bir güzel çekmeli artık.

Sol bekte Tello çok fazla ileri çıkmadı, nadir yaptığı ileri çıkışlarda da Beşiktaş sol kanatta etkili oldu, daha fazla ileri çıkması gerekiyor artık. Serdar Kurtuluş da dün her zamanki görüntüsünün aksine ileri çıkmadı çok fazla ve Tello gibi geride kalmayı tercih etti. Nadiren yaptığı çıkışlarda yaptığı birkaç orta da cezasahasında tehlike yarattı. Sanırım Ertuğrul Sağlam'ın taktiksel planının bir parçasıydı beklerin ileri çıkmaması. Zira Beşiktaş savunması dün neredeyse kusursuz oynadı. Ancak rakibi "ofsayt" tuzağında bırakmak konusunda bazı anlaşmazlıklar var, mutlaka çizgiyi bir oyuncu bozuyor. Nitekim dün de bu sorundan dolayı Trabzon 2 kez pozisyona girdi. Zaten başka da doğru dürüst pozisyonları yoktu.

İkinci yarının 70. dakikasından itibaren ise Cisse-Uğur'dan oluşan çift ön libero zaman zaman oyundan koptu. Beşiktaş çift ön libero oynamasına rağmen Trabzonspor ortasahayı çabuk geçmeye başladı ancak geri dörtlü, özellikle de Sivok-Zapatoçni ikilisi Trabzonspor'a geçit vermedi. Birçok kişi Beşiktaş'ın uzun süre hücuma dönmesini beklese de Ertuğrul Hoca Bobo-Nobre değişikliği ile tek forvette devam ederek Trabzon'a 1 puan için geldiğini gösterdi. Son dakikalarda Beşiktaş'ın tempoyu düşürüp oyunu yavaşlatması da bunun en belirgin göstergesi idi.

Genel olarak, Beşiktaş ilk 3 haftadaki görüntüsüyle taraftarlarını tatmin ediyor ve umut veriyor. Maçı izleyen birçok sporsever Beşiktaş'ı dünkü oyunu nedeniyle eleştirecektir ancak ben Beşiktaş'ın çizdiği grafiği oldukça başarlı buluyorum. Uzun yıllar geride yaşanan sıkıntılar ve basit hatalardan yenilen goller sebebiyle 5 senede 2 şampiyonluk kaçırmış bir takıma Ertuğrul Sağlam savunma yapmayı, savunma futbolunu öğretmeye çalışıyor. Bu tür dönemlerde sabırlı olmak lazım, sistem değişikliği kolay değil ve takım buna uyum sağlayana kadar sıkıntılar mutlaka olacaktır. Durdurulamayacak derecede müthiş bir hücum gücüne sahip olan Beşiktaş bu süreci sorunsuz atlatır ve savunma yapmayı da öğrenirse açık puan farkıyla şampiyon olur.

Hiç yorum yok: